Ona nasıl aşık oldun?Bilmiyorum, konuşuyorduk...
25 Kasım Cumartesi
Neredeyse bir haftadır senden haber alamadım. Sabahın erken saatleri, sana yine yazıyorum sevgilim. Canım, senin için endişeleniyorum. İyi olduğunu bana mesaj at. Başka hiçbir şey.
Canım, şimdi sana okumanı istediğim bir şey yazacağım. Bunu nasıl yapacaksın, bilmiyorum.
Akıl ve aşk bugünlerde birbirine zıt. Sen ve ben sihir yaratabiliriz, sen harika bir adamsın ama ben sana göre değilim. Gözlerimi açtığın için teşekkür ederim. Ve iyi adamlar zaten meşgul olduğundan kendimi baş aşağı boşluğa atacağım. Acaba bu izlediğim doğru yol mu? Ve kendi kendime cevap veriyorum: Doğru yol, beni mutlu hissettiğim yere götüren yoldur. Bana geri dönmen için her şeyi veririm. Kalbim senin için atıyor. Senin için ruhumu veriyorum. Buna inanıyor musun? Bir zamanlar beni sevdiğini hatırla. Bana da hatırlat. Bana tekrar yaz:
- Hayır aşkım, bilgisayarımda çalışmakla meşguldüm. İşte bu, neden kızgınsın? Tamam söyle şimdi, buradayım, ne oldu, neden benden memnun değilsin?
Sana bir zamanlar ne yazdığımı hatırlıyor musun? Çalışmanızı bilgisayarda gerekçelendirdiğinizde. Ama size söylemek yerine soğuk ve tarafsız bir tonla sizi oyalayabilecek düşüncesiz ifadeler yazmaya devam ettim.
Her şeyin değişeceğini söylemiştim. Şimdi bunu gerçekleştirmenin tek bir yolu olduğunu söylüyorum; kendimi değiştirmek. Çünkü artık sormayacağım sorular var. Ve artık umursamadığım yanıtlar.
Size yazdım, tekrar edeceğim, umarım okursunuz. Bir gün, zamanla adımı duyacaksınız. Ve sonra istemenin ama sahip olamamanın nasıl bir şey olduğunu anlayacaksın. Şimdi hissettiğim şey bu. Ve eğer ben yoksan, o zaman hiçbir şeyin yok demektir. Ama hepsine sahip olamazsın, değil mi canım? Bunu koyacak hiçbir yer yok!
Öpücükler!
Няма коментари:
Публикуване на коментар